Selçuk Bey'in vefatı ve amcası Arslan Bey'in Gazneli Mahmut tarafından esir edilmesi üzerine 1025'te Selçuklu hanedanının başına geçen Tuğrul Bey'in ilk yılları yurt aramakla geçti... 1034'te Şah Melik'e karşı ilk mağlubiyetini aldı ve 7-8 bin askerini kaybetti. 1035'te ilk büyük zaferini Gazne hükümdarı Mesud'a karşı elde etti. Bu savaş Selçukluları mültecilikten kurtarıp ülke sahibi bir devlet haline getirdi...
Nişabur'dan Rey'e taşındı...
Tuğrul Bey, Nişabur'u payitaht seçip 1038'de ilk kez adına hutbe okuttu. Daha sonra Gaznelilerle çeşitli tarihlerde savaşan Selçuklular, Tuğrul Bey'in en önemli zaferi olan Dandanakan Meydan Muharebesi'yle yıkılma tehlikesini iyice bertaraf ettiler. Payitaht 1043'te Nişabur'dan Çağrı Bey'in komutanlarından İbrahim Yınal tarafından fethedilen Rey'e taşındı. 1058'de Abbasi Halifesi "Cenab-ı Hakk'ın kendisine tevdi ettiği tüm ülkeleri Tuğrul Bey'e naklettiğini" bildirdi.
Tuğrul Bey Erciş ve Bergri Kalelerini fethederek Anadolu'nun kilidi olan Malazgirt önünde ordugah kurdu. Fakat Malazgirt'in fethi ona nasip olmadı.
Tuğrul Bey adil, vakur, cömert, samimi, iyi ve yumuşak huylu bir şahsiyet, halkı tarafından sevilen bir hükümdar ve ordusunca tam bağlanılan kuvvetli bir kumandandı. "Kendime bir saray yapıp da yanında bir cami inşa etmezsem, Allahü tealadan utanırım" sözü, Tuğrul Bey'in nasıl bir insan olduğunu çok güzel ifade etmektedir...
Yeğeni Alparslan tahta geçti...
Tuğrul Bey yakalandığı bir hastalık sonucu 5 Eylül 1063 tarihinde vefat etti ve Selçuklu tahtına, yeğeni Alparslan geçti.
Tuğrul Bey, vefatından hemen önce yanındakilere şunları söyledi:
"Benim durumum o koyuna benzer ki, yünleri kırkılmak için ayakları bağlanınca kesileceğini zannederek korkar, serbest bırakılınca sevinir... Kesilmek için ayakları bağlanınca da, yününü kırkmak için bağlandığını zanneder ve serbest bırakılacağını düşünerek sevinir, neticede kesilir... Yakalandığım hastalık, kesilmek üzere bağlanan koyunun haline benzer..."
Nişabur'dan Rey'e taşındı...
Tuğrul Bey, Nişabur'u payitaht seçip 1038'de ilk kez adına hutbe okuttu. Daha sonra Gaznelilerle çeşitli tarihlerde savaşan Selçuklular, Tuğrul Bey'in en önemli zaferi olan Dandanakan Meydan Muharebesi'yle yıkılma tehlikesini iyice bertaraf ettiler. Payitaht 1043'te Nişabur'dan Çağrı Bey'in komutanlarından İbrahim Yınal tarafından fethedilen Rey'e taşındı. 1058'de Abbasi Halifesi "Cenab-ı Hakk'ın kendisine tevdi ettiği tüm ülkeleri Tuğrul Bey'e naklettiğini" bildirdi.
Tuğrul Bey Erciş ve Bergri Kalelerini fethederek Anadolu'nun kilidi olan Malazgirt önünde ordugah kurdu. Fakat Malazgirt'in fethi ona nasip olmadı.
Tuğrul Bey adil, vakur, cömert, samimi, iyi ve yumuşak huylu bir şahsiyet, halkı tarafından sevilen bir hükümdar ve ordusunca tam bağlanılan kuvvetli bir kumandandı. "Kendime bir saray yapıp da yanında bir cami inşa etmezsem, Allahü tealadan utanırım" sözü, Tuğrul Bey'in nasıl bir insan olduğunu çok güzel ifade etmektedir...
Yeğeni Alparslan tahta geçti...
Tuğrul Bey yakalandığı bir hastalık sonucu 5 Eylül 1063 tarihinde vefat etti ve Selçuklu tahtına, yeğeni Alparslan geçti.
Tuğrul Bey, vefatından hemen önce yanındakilere şunları söyledi:
"Benim durumum o koyuna benzer ki, yünleri kırkılmak için ayakları bağlanınca kesileceğini zannederek korkar, serbest bırakılınca sevinir... Kesilmek için ayakları bağlanınca da, yününü kırkmak için bağlandığını zanneder ve serbest bırakılacağını düşünerek sevinir, neticede kesilir... Yakalandığım hastalık, kesilmek üzere bağlanan koyunun haline benzer..."