" target="_blank"> TARİH KURDU: Vatikan'da ilk slav Papa II John Paul

Sponsorlu Bağlantı

4 Aralık 2013 Çarşamba

Vatikan'da ilk slav Papa II John Paul

Karol Jozef Wojtyla, Polonya, Wadowice'de dünyaya gelen (1920) bir subay çocuğudur. Küçük yaşta annesini ve kardeşini kaybeder, tutuk bir çocukluk yaşar. 
Leh Dili okumak üzere Jagiello Üniversitesi'ne kaydolsa da Alman işgali yüzünden tahsilini tamamlayamaz. Naziler için zehir üreten bir fabrikada çalışır, Yahudilerin filitlenmesine bir nevi katkı yapar. 
Savaş sonrası aktörlük, şarkıcılık kovalar, hem çalar, hem oynar. Lakin babasını da kaybedince durulur, dine ilgi duymaya başlar. 1945'te İlahiyat Fakültesi'ne yazılır, 1946'da rahip çıkar. Vatikan'a daima sadık kalır ve mükafatını alır. Papa 12'nci Pius, Ombi Piskoposluğunu ona sunar (1958), Krakow Başpiskoposluğu derken kardinal külahını kafasına takar. (1967).



İnce dengeler...
Vatikan içe kapalı bir devlettir, seçimler iş olsun kabilinden yapılır, demokrasiyle işleri olmaz. Yeni papayı sadece yüz küsur ihtiyara sorar, 900 milyon müntesibi yok sayarlar. Oy hakkı olanlar da ya bir tarikatın, siyasi akımın, ya da menfaat odağının adamıdırlar. Değilseler de değişmez başlarına gelecekleri bilir ayaklarını denk alırlar. 
Vatikan içinde kutuplar eksenler savaşır. Her ne kadar Katolikler Papa'nın kutsallığına inanırlarsa da CIA'dan MOSSAD'a kadar ne kadar kirli örgüt varsa zirveye oynar. Papa oy birliği ile değil ekseriyetle seçilir, taraflar sonuna kadar yarıştan kopmaz. Bazen güçlü isimler kenarda kalır, umulmayanlar tombaladan çıkar. 
Asrın başında İlliminati örgütü Mason Kardinal Rampollo'yu papa yapmak üzereyken Avusturya Macaristan imparatoru Joseph taş koyar. Illuminati İmparatorla cihan harbinde hesaplaşır ve yarım asır sonra bir başka masonu (Kardinal Rongalli'yi) 23.John olarak Vatikan'a çıkarmayı başarır. (Hatırlarsanız "Celal Bayar'ı ipten alan papa" diye tanınır.) 
60'lı yıllarda solcular bütün dünyada güç kazanırlar. Nitekim Kızıl Papa 13. John onların ağzıyla konuşur ve Latin Amerika'daki devrimcilerle temas kurar.
1978 senesinde 1.John Paul papa seçilir. Göreve başlar başlamaz İlluminati ile uğraşmaya kalkar. P2 locasına üye üst düzey din adamlarını deşifre edip kovana çomak sokar. Tam Vatikan bankasında aklanan mafya paralarına el atmıştır ki adamı zehirler, ortadan kaldırırlar. Malum odakların nasırına basınca sadece 33 gün görev yapar. Bir sonraki seçim şipşak tamamlanır ve adsız sansız birini (Polonyalı Karol'u) koltuğa oturturlar. 
IJohn Paul'un esrarengiz ölümü, II John Paul'un gözünü açar, hayatını riske etmez güçlüden yana oynar. Ancak kukla olmaktan sıkılıp da, dizginleri kavramaya kalkınca... Anında haddini bildirir, Vatikan'ın orta yerinde kurşunlatırlar. 
Bu ikazdan sonra hizaya gelir, amirlerine topuk selamı göstermeye başlar. Yahudilerle olan anlaşmazlıkları gidermek için bir kurul toplar, ardından Vatikan içindeki mason locasını meşrulaştırır ve İsrail'i tanıdığını açıklar (1994). 
Ne iştir bilinmez Ağca suikastını tetkik eden istihbarat teşkilatları kibarlık krizine girer, birbirlerini aklamak için takla atarlar. Bileti, Bulgarlara keser, milleti sustururlar. 
Papa ise bulanık suda balık avlar, saldırı anında "Meryem Ana'nın, Portekizli Fatima aracılığıyla kendisine bir sır tevdi ettiğini" açıklayıp puan toplar. Zaten bağlı olduğu Bernardine tarikati mensupları Meryem Ana'lı hikayelere bayılırlar. Suikast tarihi (13 Mayıs) ve 13 harfli Mehmet Ali Ağca'dan yola çıkıp hurafeler uydurur, rakamlar üzerine felsefe yapar. 
Paul sır meraklısıdır, bu yüzden olacak kilisede olup biteni de sır gibi saklar. Aydınlanmış Avrupa'nın aydın papazları (!) minicik çocukların ırzına geçerken pisliği ört pas etmeye kalkar. Sadece İngiltere'de (1990-95) 21 Katolik papaz, kilisede çocuk kirletmekten hapse atılır ki, yargıya intikal etmeyenler sayıyı haydi haydi aşar. Papa Paul kiliselere gönderdiği buyrukla, bu tür olayların "gizli" tutulmasını emreder, üstüne sünger çekmeye bakar. İğrenç tecavüzler devam edince muharrir Johann Hari aşağıdaki satırları yazar: "Yargılayamadığımız papa öbür tarafta hesaba alınacak. Ben Onun Cennet'e gideceğine inanmıyorum. Gün gelecek, cenaze töreninde söylenen aptalca övgüler çürüyüp gidecek, adı lanetle anılacak" 
Afrika'da AIDS'in patladığı günlerde Papa, evlilik dışı ilişkilerle savaşmak yerine kondom kullanımını yasaklar. Onun sözünde hikmet arayan papazlar daha da ileri gider, koruyucuların AIDS yaptığı yalanını uydururlar. Salgın alır başını gider, kontrolden çıkar. Ingiliz yazar Michela Wrong, "hastalığın yayılmasında Papa, fahişelerle kamyon şoförlerinden daha müessir oldu" açıklamasını yapar. BM raporuna göre, 2025 yılına kadar 83 milyon Afrikalının AIDS'ten ölmesi bekleniyor.

Aynı tüfeğin demiri
Hiç şüpheniz olmasın, Papa John da, 16'ncı Benedikt gibi düşünür, ancak nabza göre şerbet verir, rüzgara göre yelken açar. İcabında maça gider, camiye girer, Kur'an-ı kerim öpmekten bile kaçmaz. Vatikan'dan ayrılmayan seleflerinin tersine dünyayı dolaşır, her önüne geleni kutsar. Gençlerle dans edince adı John Travolta'ya çıkar. Kıtlığı varmış gibi yeni isimlere azizlik yolunu açar, öyle ki Roma'da elinizi sallasanız azize azizeye çarpar. 
Papanın sıhhati Ağca'nın sıktığı kurşunlardan sonra bozulur, son günlerinde pelte gibi olur, hafızası zayıflar, yürüyemez, konuşamaz. Lakin istese de koltuğunu bırakamaz, zira Papalar ölünceye kadar "taht"ta kalırlar. Dili dönmeyen yatalak yüz milyonları yönetir, işe bak. 
Radzinger'in seçimi de II John Paul'dan farklı olmaz. Latin Amerikalı kardinallerin arzuladıkları Honduras Başpiskoposu Rodriguez Maradiaga ile Afrikalıların adayı Nijeryalı Kardinal Francis Arinze'yi kim elerse eler, ABD İngiltere ekseninde dolaşan bağnaz Almanı papa yaparlar.
Ziyaretçi Defteri yükleniyor...